18 Ağustos 2014 Pazartesi

Peki Biz Neden Altınordu'luyuz?

              Altınordu'lular için cevabı kolay olmayanlar için zor bir soru bu...Öyle ya bizim hiç kavga gürültü ettiğimiz birbirimizden nefret ettiğimiz ezeli bir rakibimiz yok,yada ticari kaygılarla yarıtılmış bir ezeli düşmanımız yok, bizim öyle aman aman başarılarımız yada ülkenin her yerinde tanınan bir adımızda yok.Sürekli rant kavgalarında gelip giden, sürekli kaba tabirler kalantor adamların kavga edip durduğu bir camia da değiliz biz,anlayacağız öyle aman aman büyük pastamızda yok milletin gözünü kamaştıran....
             Peki niye bu takıma gönül verdik biz?Belkide şu saydıklarımının hiçbirinin olmamasından dolayı...İnanın bana bu takım ülke futbolunda olmayan birşeyi başaracak,pek çok takımdan taraftar çalacak.Öylesine temiz öylesine samimi öylesine doğru temeller üzerine kurulmuş ve yürüyor ki...
            Ülke futbolunda çok sık kullanılır " kurumsallık".İşte Altınordu özellikle sayın başkanımızın göreve gelmesinden sonra bu kelimeyi iliklerine kadar hisseden bir klüp oldu.Mağaza işlemlerinden,bilet işlemlerine,diğer klüplerle ilişkilerden medya ile ilişkiye kadar kurumsal bir firmada olması gereken herşey olması gerektiği gibi şu anda klübümüzde.
        "Altınordu sürdürülebirliğini sağlamak için ekonomik model kullanan bir Sosyal Girişimdir" diye yazıyor sitemizde.Futbolun artık iyiden iyiye endüstriyelleştiği,romantik futbolseverlerin amatör futbol aşkının bitmeye yüz tuttuğu bir süreçteyiz,e şu yazıylada bunu karşılaştığımızda klubümüz tamamıyla ekonomik temeller üzerine kurulu futbolun ruhundan uzak bir klüp gibi görünebilir.Sık sık bizimde telefuz ettiğimiz gibi sadece bir "yatırım" olarak da görülebilir.Ancak bunun böyle olmadığını anlamak için ne uzun Altınordu tarihinden bahsetmeye, ne süslü edebi laflarla kafaları bulandırmaya gerek yok.Sadece başkanımızın hayat hikayesini okumak bile sadece resmi sayfamızdaki yazılarını okumak bile bu işin bunca kurumsallığa rağmen aslında ne kadar amatör bir aşkla yapıldığını görmenize yeterli gelecektir.
        Klüp anlamında hayalini kurduğum hemen hemen herşeyi 2014 yılı itibari ile verdi bana Altınordu.Ne mi verdi? Sadece bir spor klubünün taraftarı olmanın hazzını verdi,az evvelde bahsettiğim gibi başkası ile düşman olmamayı maçlara sadece maç olarak gidip gelmenin mutluluğunu verdi.Çoğu kez sanki Premier ligde bir şehir takımının maçında gibi hissediyorum kendimi.Peki başka ne verdi? Yine az yukarda bahsettiğim futbolu kalantor isimlerin değil bu işi seven bu işe gönül veren belkide modern çağın şovalyelerinin yönetebileceğini gösterdi. Aideyet duygusunun ne derece önemli bir şey olduğunu gösterdi bana.Üstüne basa basa tekrar etmekte fayda ver kazanmak ve kaybetmenin aslında gerçekten hiçbir öneminin olmadığını gösterdi bu takım bana.
          İyi bir insan olmanın iyi bir sporcu olmaktan çok çok daha önde geldiğini gösterdi bu takım bana. Elbetteki korkularımız var elbetteki ülke futbolu ve onun acımasız dişlileri ile çok mücadelemiz olacak daha ancak doğru oturtulan sistem ve bu kurumsallık anlayışı ile pek çok klübe rol model olacağımızı ülke futboluna yıllar sona yeniden damga vuracağımızı düşünüyor ve buna tüm kalbimle inanıyorum.
          Bu cami içinde insan hergeçen gün yeni şeyler öğrenip yeni ufuklara yelken açıyor.Taraftarından oyuncusuna, profosyonelinden,çalışanına  kadar herkesin önemi var bu takımda. Aslında bu yazı yıllar geçince kendini güncelleyip yeni kelimelerin sözcüklerin eklenmesi gereken bir yazı ancak mevcut durumda söyleyeceklerimizi bunlarla sınırlamak en iyisi sanırım.Biz neden Altınordulu'yuzun en güzel cevabı sanırım biz olurken başkalarından keskin ve düşmanca çizgilerle ayrılmadığımız içindir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder